Hadis
HADİS: Resulullah (sav) (halkın uğursuzluk çıkardığı) hiç bir şeyden uğursuzluk çıkarmazdı. Bir memur göndereceği zaman ismini sorardı, hoşuna giderse sevinirdi ve hatta bunun neşesi yüzünde görülürdü. İsimden hoşlanmazsa bu da yüzünden belli olurdu. Bir köye girecek olsa onun da ismini sorardı, hoşuna giderse sevinirdi, hoşlanmazsa, bu yüzünden okunurdu.
FASIL: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
KONU: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
RAVİ: Büreyde
KAYNAK: Ebu Davud, Tıbb 24, (3920)
HADİS: Resulullah (sav) hoşuna giden bir kelime işitince: ("Amin!"; "Dediğin çıksın!"; "Allah muradını versin!" ma`nasında olmak üzere): "Senin uğurunu kendi ağzından işittik!" buyururlardı.
FASIL: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
KONU: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
RAVİ: Ebu Hüreyre
KAYNAK: Ebu Davud, Tıbb 24, (3917)
HADİS: Resulullah (sav), bir ihtiyacı görmek üzere (yola) çıktığı zaman ya raşid (uğurlar olsun) ya necih (hayırlı muvaffakiyetler) temennilerini işitmekten hoşlanırdı.
FASIL: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
KONU: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
RAVİ: Enes
KAYNAK: Tirmizi, Siyer 47, (1616)
HADİS: Resulullah (sav)`ın yanında uğursuzluktan bahsedilmişti. Buyurdular ki: "Bunun en iyisi fe`l (uğur çıkarma)dır. (Uğursuzluk inancı) bir müslümanı yolundan alıkoymasın. Biriniz hoşlanmadığı bir şey görecek olursa şu duayı okusun: "Allahümme la ye`ti bi`l-hasenatı illa ente ,ve la yedfe`u`s-Seyyiati illa ente vela havle ve la kuvvete illa bike. (Allahım! Hayrı ancak sen verebilirsin, kötülüğü de ancak sen defedebilirsin. (İbadet, çalışma, korunma vs. için muhtaç olduğumuz) güç ve kuvvet de ancak sendendir.)
FASIL: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
KONU: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
RAVİ: Urve İbnu Amir el-Kureşi
KAYNAK: Ebu Davud, Tıbb 24, (3919)
HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Uğursuzluk çıkarmak şirktir, uğursuzluk çıkarmak şirktir, uğursuzluk çıkarmak şirktir. (İktiyarsız kalbine uğursuzluk vehmi gelip içinde bazı şeylere karşı neferet duyan) hariç bizden kimsede bu yoktur. Lakin Allah onu tevekkülle giderir."
FASIL: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
KONU: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
RAVİ: İbnu Mesud
KAYNAK: Ebu Davud, Tıbb 24, (3910); Tirmizi, Siyer, 47, (1614)